PKK’nın Fesih Kararına Giden Süreçte Neler Yaşandı, Türkiye’de Neleri Değiştirecek?

PKK'nın silah bırakma ve kendini feshetme kararı, Türkiye'nin son 40 yılına damga vuran çatışmaların sembolik olarak sona erdiğini gösteriyor. Bu kararın arkasında yatan süreç ve Türkiye için olası etkileri şöyle özetlenebilir:

Fesih Kararına Giden Yol

Fesih süreci, 1 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partili vekillerle el sıkışmasıyla görünür hâle geldi. Bu jest, siyasi atmosferde yumuşama ve yeni bir sürecin başladığına dair güçlü sinyaller verdi. Bahçeli'nin bu hamlesini 22 Ekim 2024’te yaptığı tarihi açıklama izledi: Bahçeli, Abdullah Öcalan’a seslenerek örgütü feshetmesi hâlinde yargı önünde umut hakkı kazanabileceğini ve TBMM'de konuşma zemininin açılabileceğini ima etti. Bu çağrı, devlet nezdinde bir yumuşama işareti olarak yorumlandı.

Bu sürecin ardından 43 aydır ilk kez Öcalan’a avukat görüşü izni çıktı ve bu görüşme 20 Şubat 2025’te gerçekleşti. Öcalan’ın bu görüşme sırasında, örgüte doğrudan silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptığı belirtildi. 27 Şubat 2025'te bu çağrı örgüt içine iletildi. PKK, 1 Mart 2025’te tek taraflı ateşkes ilan etti.

Sürecin en kritik adımı ise 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında Kandil’in alternatif bir bölgesinde yapılan olağanüstü kongrede atıldı. Bu kongrede PKK'nın yönetim kadrosu, silahlı mücadele dönemini kapattıklarını ve örgütün kendini feshettiğini duyurdu. Karar, sadece Türkiye’de değil, bölge ülkelerinde ve uluslararası kamuoyunda da yankı uyandırdı.

Siyasi İklim ve Uluslararası Etki

Fesih kararı, yalnızca iç politika değil; aynı zamanda dış politik dengelerle de doğrudan ilişkiliydi. Suriye'deki PYD/YPG hattındaki karmaşık yapı, İran ve Irak’taki değişen dengeler, Batı’nın terör yapılarıyla mesafeli tutumu ve Türkiye'nin artan askeri-diplomatik baskısı PKK'nın stratejik manevra alanını daralttı. Bu sıkışma, örgütün tarihi bir karar almasına zemin hazırladı.

Siyasetten İlk Tepkiler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve muhalefet temsilcileri, PKK’nın bu kararını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu karar terörsüz Türkiye hedefimiz açısından önemlidir" derken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise “Atılacak pratik adımları dikkatle takip edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Güvenlik ve İstihbarat Boyutu: Fesih kararı sonrası devletin güvenlik birimleri yeni bir sayfa açmak zorunda. Öncelikli konu, dağdan inişlerin organize edilmesi ve teslim olmak isteyen örgüt mensuplarının kimlik tespiti, sorgulanması ve topluma kazandırılması olacak. Ayrıca yurt içi ve yurt dışındaki hücre yapılanmaları da kontrol altına alınmalı.

Adalet ve Hukuk Süreci: Silahlı eylemlere karışmamış örgüt mensupları için topluma dönüş mekanizmalarının geliştirilmesi gündeme gelecek. Diğer yandan suçlara karışanlar için adalet sürecinin nasıl işleyeceği, hak ve sorumluluk dengesi üzerinden belirlenecek.

Siyasi Süreç: Bu süreç, Türkiye siyasetinde yeni bir diyalog kapısı aralayabilir. DEM Parti ve diğer muhalefet partilerinin tutumu, iktidarın bu süreci nasıl yöneteceği, barışçıl siyaset için atılacak adımlar, tüm süreci etkileyecek.

Toplumsal Etki: Terörün sona erdiğine inanan kesimlerde büyük bir umut hakim. Özellikle Güneydoğu’daki vatandaşlar, yıllardır süren çatışma ortamının son bulmasıyla birlikte barışçıl bir ortamda yaşam beklentisine sahip. Bu umutların boşa çıkmaması için devletin sosyoekonomik destek programlarını hızla devreye alması kritik.

Bölgesel Dengeler: Türkiye’nin bu süreçte Irak ve Suriye yönetimleriyle daha yakın koordinasyona gitmesi bekleniyor. PKK’nın mirasını üstlenmeye çalışan yapılara karşı istihbari ve diplomatik mücadele sürecek.

PKK’nın feshi, Türkiye için yalnızca bir son değil; aynı zamanda yeni bir başlangıcın eşiği olabilir. Bundan sonrası, samimiyet, toplumsal uzlaşı ve güçlü siyasi irade gerektiriyor. Kanlı bir defter kapanıyor ama asıl soru şu: Türkiye, şimdi nasıl bir gelecek inşa edecek?

Basın Bülteni Haberleri