Kremlin, Ukrayna'da 8-11 Mayıs Tarihleri Arasında Geçici Ateşkes İlan Etti

Rusya, 8-11 Mayıs tarihleri arasında Ukrayna genelinde geçici bir ateşkes kararı aldığını duyurdu. Kararın, insani yardım faaliyetlerinin kolaylaştırılması amacıyla alındığı bildirildi.

Rusya yönetimi, 8-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Ukrayna’da geçici bir ateşkes ilan ettiğini açıkladı. Kremlin tarafından yapılan resmi açıklamada, ateşkes kararının özellikle sivillerin korunması ve insani yardım koridorlarının güvenli şekilde işlemesi amacıyla alındığı belirtildi.

Ateşkesin Ukrayna'nın tamamını kapsayacağı ve tarafların bu süreçte saldırı eylemlerinden kaçınmasının beklendiği ifade edildi. Kremlin, ayrıca ateşkese rağmen olası saldırılara karşılık verme hakkının saklı tutulduğunu da vurguladı.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ise buna karşılık olarak, "en az 30 gün sürecek" acil bir ateşkes çağrısında bulundu.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, "her iki taraf arasında ateşkes sağlamaya çalışan ABD Başkanı Donald Trump'ın kalıcı bir ateşkes görmek istediği" belirtildi.

Kremlin, Paskalya Bayramı'nda da benzer şekilde 30 saatlik bir ateşkes ilan etmişti. Her iki taraf da çatışmalarda bir azalma yaşandığını belirtmiş ancak yüzlerce ihlal suçlamasında bulunmuşlardı.

Son açıklama, ABD'nin "çok kritik" olarak tanımladığı Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin sürdüğü bir haftada geldi.

Washington, iki taraf arasında bir anlaşma sağlamaya çalışıyor ancak Trump yönetimi ilerleme sağlanmazsa arabuluculuktan çekileceğini ifade ediyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile Papa Francesco'nun cenaze töreni öncesinde 26 Nisan'da bir araya geldi.

Trump, Zelenskiy'nin bir barış anlaşmasının parçası olarak Kırım'ı Rusya'ya bırakmayı kabul edebileceği izleniminde olduğunu söyledi.

Rusya, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya yönelik topyekun bir saldırı başlattı ve şu anda 2014'te ilhak ettiği güneydeki Kırım Yarımadası da dahil olmak üzere Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini kontrol ediyor.

2022'den bu yana, çoğunluğu asker yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği veya yaralandığı tahmin ediliyor.

Putin üç günlük ateşkesle ne hedefliyor?

Steve Rosenberg - Rusya Editörü

Bir ateşkes ne zaman gerçek bir barış arayışıdır? Ne zaman yalnızca bir halkla ilişkiler hamlesine dönüşür?

Son zamanlarda bu soru sık sık gündeme geliyor. Özellikle de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin söz konusu olduğunda.

Kısa süreli ateşkesler, Kremlin'in yeni bir alışkanlığı haline geldi.

Önce Putin, Paskalya Bayramı sırasında 30 saatlik bir çatışmasızlık ilan etti ve bunu "insani" bir jest olarak sundu. Şimdi ise Mayıs başı için üç günlük tek taraflı bir ateşkes duyurdu. Bu ateşkes 8-10 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak ve İkinci Dünya Savaşı'nın sona erişinin 80. yıl dönümü etkinlikleriyle çakışacak.

Kremlin, 72 saat boyunca tüm askeri operasyonların durdurulacağını açıkladı. Yine "insani" gerekçeler öne sürüldü ve Moskova, Ukrayna'nın da aynı şekilde davranmasını beklediğini duyurdu.

Ukrayna ise teklife temkinli yaklaştı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, "Eğer Rusya gerçekten barış istiyorsa, neden hemen ateş etmeyi bırakmıyor? Neden 8 Mayıs'a kadar bekleniyor?" diye sordu. Kiev yönetimi, en az 30 günlük bir ateşkes çağrısında bulundu.

Peki, Ukrayna'ya karşı tam kapsamlı bir savaş başlatan Putin'in bu son hamlesi, gerçekten barışı sağlama niyeti mi taşıyor?

Yoksa bu, Kremlin'in Donald Trump'ı etkilemeye yönelik bir halkla ilişkiler manevrası mı?

Kremlin'in son adımları, birçok gözlemci tarafından bir halkla ilişkiler hamlesi olarak değerlendiriliyor. Paskalya döneminde ilan edilen kısa süreli ateşkes sırasında Ukrayna, Rus birliklerini defalarca ateşkesi ihlal etmekle suçlamıştı. O dönemde Moskova, bu girişimi Beyaz Saray'a "barış isteyen taraf biziz, savaşın uzamasının sorumlusu Ukrayna" mesajını vermek için kullanmıştı. Rusya, aynı zamanda Ukrayna'yı sunduğu "zeytin dalını" reddetmekle suçlamıştı.

Ancak ABD eski Başkanı Donald Trump'ın son açıklamaları, Kremlin’in bu mesajının Washington'da beklenen etkiyi yaratmadığını gösteriyor. Trump, hafta sonu Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Putin'in son günlerde Ukrayna'daki sivil bölgelere, şehirlere ve kasabalara füze atmasının hiçbir mantıklı açıklaması yok. Bu bana düşündürüyor ki, belki de Putin savaşı bitirmek istemiyor, sadece beni oyalıyor. Belki mesele 'bankacılık' ya da 'ikincil yaptırımlar' gibi başka yollarla çözülmeli. Çok fazla insan ölüyor!!!"

Bugün ise Rusya'dan yeni bir ateşkes önerisi geldi. Bu kez süre daha uzun: üç gün. Kremlin, insani gerekçeleri ön plana çıkararak bir kez daha iyi niyet gösterisi yapıyor gibi görünüyor. Ancak bu girişimin amacının Washington’a "barış isteyen taraf biziz" mesajı göndermek mi, yoksa Kremlin'in kendisini savaşın "iyi tarafı" olarak konumlandırma çabası mı olduğu belirsiz.

Her halükarda, Moskova’nın bu hamlesinin ABD yönetimi üzerinde şimdilik beklenen etkiyi yaratmadığı açık. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Rusya'nın ateşkes teklifinin not edildiğini belirterek, "Başkan [Donald Trump], öncelikle kalıcı bir ateşkes istiyor. Kan dökülmesi ve ölümler sona ermeli," dedi. Leavitt ayrıca, "Başkan, her iki ülkenin liderlerinden de giderek artan bir hayal kırıklığı duyuyor," sözleriyle Trump’ın sabrının azaldığına işaret etti.

Bu durum, Trump'ın son dönemde daha çok Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy'e yönelttiği eleştirilerden farklı bir çizgiye işaret ediyor. Geçtiğimiz ay Trump yönetimi, Rusya ve Ukrayna'nın koşulsuz ve 30 günlük kapsamlı bir ateşkesi kabul etmesi için baskı yapmıştı. O süreçte Ukrayna teklifi kabul etmiş, Rusya ise reddetmişti.

Şimdi ise Kremlin, sunduğu üç günlük ateşkes önerisini kullanarak Ukrayna’yı olumsuz gösterme çabasında. Rus parlamentosunun alt kanadı Duma'nın Başkanı Vyaçeslav Volodin, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Zelenskiy'nin başkanımızın ateşkes kararını desteklemesi şüpheli," diyerek Ukrayna yönetimine yönelik kuşkuların altını çizdi.

Sonuç olarak, yeni kısa süreli ateşkes ilanı, barış umutlarını güçlendirmekten çok, taraflar arasındaki güvensizliği daha da derinleştiren bir gelişme gibi görünüyor.

Basın Bülteni Haberleri